GÜVENLİK SORUŞTURMALARI KALDIRILDI MI ?
ANAYASA MAHKEMESİNİN DEVLET MEMURLARI KANUNU’NDAKİ GÜVENLİK SORUŞTURMASI ŞARTINI İPTAL KARARI ARDINDAN DAVA SÜRESİ GEÇENLER VE GEÇMİŞTE DAVA AÇIP DAVASI REDDEDİLENLER DAVA AÇABİLECEKLER Mİ?
15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sonrası memuriyete girişte “güvenlik soruşturması şartı” getiren düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi 24 Kasım tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren kararı ile İPTAL etmiş bulunmaktadır.
Anayasa Mahkemesinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu 48. Maddesinde yer
alan kamu görevine girişte güvenlik
soruşturması yapılması şartını iptal etmiş bulunmaktadır.
Bu iptal kararının sonucu olarak bir takım sorular akla gelmektedir.
Bunlar;
1-) Güvenlik soruşturması sebebiyle ihraç olan veya güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması sebebiyle ataması yapılmayan kişilerden, davası devam edenler ve henüz dava açmamış olmakla birlikte dava süresi henüz dolmamış kişilerin durumuna bu iptal karanını etkisi nasıl olacaktır?
2- ) İkinci önemli soru ise; güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığı için ataması yapılmayan veya ihraç edilenlerden hiç dava açmamış olup da dava süresini geçirmiş olanlar dava açabilecekler mi?
3-) Güvenlik soruşturması olumsuz
sonuçlanması durumunda ataması yapılmayıp veyahut görevdeyken ihraç olan
kişilerin bu kararlara karşı dava açıp davayı kaybetmesine rağmen Anayasa
Mahkemesi’nin söz konusu bu iptal kararı ardından yeni bir dava açma hakkı doğmaktamıdır?
4-) Anaya Mahkemesinin Devlet Memurları Kanunu’nda yer alan söz konusu kamu
görevlisi alımında güvenlik
soruşturması şartını iptal eden kararı sonrasında; memuriyet ve diğer
kamu görevlisi alımında bundan sonra güvenlik soruşturması yapılmayacak mıdır?
Birinci sorunun cevabı doktrinde ve yargı kararlarında açık bir şekilde belirttiği üzere, halen görülmekte olan davalar bu iptal kararından etkilenecek ve Anayasa Mahkemesi’nin bu iptal kararını gerek idare, gerekse halen davası devam edenler açısından, yargılamayı yapan mahkeme tarafından Anayasa Mahkemesi’nin İPTAL kararın dikkate alarak uygulayacaklardır. Medya’da yer alan “Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümediği” şeklindeki ifade doğru ancak, yanlış yorumlanabilmektedir. Zira Anayasa Mahkemesi kararının geriye yürümemesine ilişkin Anayasamızın 153. Maddesi hükmü, kazanılmış haklara dokunulmaması sebebiyle geriye yürümemesi amaçlıdır. Yani bu hüküm ve ilke kazanılmış hakları korumak içindir. Buradaki durumda tam tersi olarak, Anayasa Mahkemesi’nin bu iptal kararından hak ve menfaat elde edenler açısından geriye yürümezlik ilkesi uygulanmayacak, tam tersi geriye yürüyerek, henüz idarenin inceleme aşamasındakiler açısından idareler karar verirken artık bu iptal kararına göre karar verecek, güvenlik soruşturması geçmişte olumsuz sonuçlanması sebebiyle dava açıp, davası devam edenler açısından ise yine artık bu iptal kararına göre artık mahkemeler karar verecektir. (Danıştay 8. Dairesi, E:1967/153 ve K:1968/2783 sayılı karar).
İdari ve yargı sürecini kişiler kendileri tabi ki yürütebilmektedir. Ancak güvenlik soruşturmasının olumsuz olması sebebiyle göreve atanamama ve güvenlik soruşturması sebebiyle kamu görevlisinin ihraç olması karmaşık ve ileri seviye hukuki bilgi gerektirmesi sebebiyle güvenlik soruşturması dava hakkında, güvenlik soruşturması olumsuz sonuçlanması avukat yardımı için, idare hukuku alanında uzmanlaşmış bir avukattan yardım alınmasının faydalı olacağı görüşündeyiz.
İkinci ve üçüncü soruların cevapları ise, yani güvenlik soruşturmasının olumsuz
sonuçlanması kararına karşı dava açmamış
veyahut güvenlik
soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına karşı dava açmış bulunmakla
birlikte davası reddedilip, davayı kaybetmiş kişilerin de Anayasa Mahkemesi’nin
bu 24 Kasım 2019 tarihli Resmi Gazete’de yer alan iptal kararı uyarınca yeniden
dava açma hakları canlanabilecektir. Anayasa Mahkemesi kararının, iptal kararı
sonucu kişilerin lehe hak oluşması durumu sebebiyle “ geriye yürümezlik
hükmü ve ilkesine” istisna oluşturup dava açmamış veya davası reddedilmiş
kişiler için yeni bir hak oluşturacaktır. Dava süresi geçmiş veya dava açıp
davası reddedilmiş kişilerin yeniden dava açabileceğine ilişkin DANIŞTAY DAİRE
KARARLARI VE DANIŞTAY DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU KARARLARI BULUNMAKTADIR.
Basında yer alan karar kararlar genelde 1960’lı yılların ve 1970’li yılların
kararlarıdır. Ancak 2000’li yıllarda ve yine 2010 ve 2011 tarihli güncel
Danıştay kararları da Kanunun veya Düzenleyici işlemlerin iptali ardından dava
süresi geçmiş olsa bile hatta dava açıp davası reddedilen, yani davalarını
kaybetmiş kişilerin ise yeniden dava açabileceklerini belirmektedir(Danıştay
İdari Dava Daireleri Kurulu, .2006 tarih ve E:2006/2… ve K:2006/5… sayılı
kararı ve yine Danıştay 2. Dairesi, E:2004/2… ve K:2004/1… sayılı kararı) Bu
kararlarda Danıştay’ın kararın ne kadar eskiye, ne kadar geriye yürüyeceğini,
yani güvenlik soruşturması olumsuz sonuç kararının kaç yıl önce verilen
kararlar için Anayasa Mahkemesi kararının sirayet edeceğini belirlememiş,
herkesi ve her süreyi kapsayacak şekilde karar vermiştir. Ancak bu sürenin 10
yıl öncesine kadar ki olumsuz, ret kararlarını kapsayacağına ilişkin Danıştay
kararı bulunmaktadır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus Anayasa
Mahkemesi’nin söz konusu yeni iptal kararı ardından, dava süresi geçmiş olanlar
ve de davalarını geçmişte açıp fakat davaları reddedilmiş kişiler davalarını
doğrudan açamayacak olup, gerekli idari ve hukuki işlemler ardından davayı
açılabilir hale getirmeleri ardından, davalarını açabileceklerdir.
Dördüncü sorunun cevabına gelince, yani
bu iptal kararı sonrasında artık, memuriyet ve diğer kamu görevlisi alımlarında
hiç bir şekilde güvenlik soruşturması yapılamayacağı hususu ise şöyledir;
Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca güvenlik soruşturması yapılması için bunun
kanunla, içeriğinin, nelere bakılacağına ilişkin sınırları ve esasları
belirlenmelidir. Bu belirleme ise ancak kanunla yapılmalıdır. Yani güvenlik soruşturması
yapılabilmesi için yeniden bu hususun kanunla düzenlenmesi gerekmektedir.
Kanunla yeniden düzenlenene kadar, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ardından güvenlik soruşturması
sebebiyle kamu görevine atanamama kararı
verilemeyecektir. Ancak yeniden kanunla düzenlenirse güvenlik soruşturması kamu
görevine atanmada aranılan şartlardan biri olabilecektir. Ancak yine medyada ve
bazı avukatların internet sitelerinde belirtilen temel bir hata yapılmaktadır.
Şöyle ki, sadece kanunla bunun düzenleniyor olması ileride yine güvenlik soruşturmasının
sınırsız bir şekilde içeriğinin belirlenip yapılabileceği anlamına
gelmemektedir. Öncelikle bu güvenlik soruşturmasının içeriğinin ve sınırlarının
da belirlenmesi gerekmektedir. Sınırsız ve belirsiz bir inceleme eskisi gibi
artık yapılamayacaktır. Çünkü Anayasa
Mahkemesi iptal kararında bunun güvenlik soruşturmasının nasıl yapılması ve
sınırlarının da düzenlenmesi gerektiğini hukuki güvenlik ve hukuki belirlilik
ilkeleri açısından belirlemiştir. Ayrıca Anayasa Mahkemesi, özel hayatın
gizliliğine aykırı bulduğu kişisel verilerin kullanılması sebebiyle yasanın güvenlik soruşturması ile
ilgili kısmı iptal etmiştir. Yani yeni düzenleme yine sınırsız bir şekilde
kişinin geçmişi, yakınları hakkında veri toplayarak güvenlik soruşturması yapılmasını
düzenlerse yine başvuru halinde Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilebilecektir.
Yani artık sınırsız bir güvenlik soruşturması incelemesi ve kişinin ve
yakınlarının özel hayatına ilişkin veriler artık kullanılamayacaktır ve güvenlik soruşturmasında
incelenemeyecektir. Emsal kararlar için danışabilirsiniz. Güvenlik soruşturması ve güvenlik soruşturması sebebiyle
atanamama ve güvenlik
soruşturması sebebiyle ihraç davaları için avukatmehmetsepin.com isimli siteden güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması
kararlarına karşı dava açmak ile ilgili makaleleri okuyabilirsiniz https://avukatmehmetsepin.com/guvenlik-sorusturmasi/