MEMUR DAVALARI

MEMURLUKTAN İHRAÇ VE ATILMAYA KARŞI AÇILAN DAVALAR

Devlet Memurluğu Görevinden Uzaklaştırma Kararları, Kadronun Kaldırılması (Kadro Açığı) Kararları, Devlet Memurluğundan Çıkarılma

  • Memurluktan Çıkarılma Veya Memurluktan Atılmaya Karşı Dava Açmak

İstifa, Çekilmiş (müstafi) sayılma, devlet memurluğundan çıkarma (ihraç), devlet memurluğu koşullarında eksiklik, devlet memurluğu mesleği ile bağdaşmazlık, ölüm ve emeklilik gibi haller devlet memurluğu statüsünün sona ermesi sebepleridir.

  • Çekilme ( İstifa ) ve İstifa Ettiği Göreve Yeniden Atanma Talebi Davası

      Her ne kadar istifa etmiş bulunsa da istifa etmiş kişi için uygun kadro ve pozisyon bulunması durumunda kişi görevine geri dönerek atanabilirler.  Zira; Devlet Memurları Kanunu’na göre, iki defadan fazla olmamak üzere memurluktan kendi istekleriyle çekilenlerden geri dönmeleri taktirde ve şartları taşımaları sonucu atanma haklarını düzenlemiştir. İstifa ettiği halde geri atanma talebi kabul edilmeyen kişi idare mahkemesinde dava açarak atanmasını sağlayabilecektir.

OLUMSUZ SİCİL NEDENİYLE MEMURİYETTE SON VERME DAVALARI

Yetersiz olarak değerlendirilen memurların kusur ve eksikleri sicil raporunun son doldurulma tarihini takip eden ay içerisinde atamaya yetkili amirlerce gizli bir yazı ile ilgili memurlara bildirilir. Memurlar uyarı yazısının kendilerine tebliğinden 1 ay içerisinde atamaya yetkili sicil amirine itiraz edebilirler. İdari dava avukat yardımı yalnızca dava değil itiraz aşamasında da önemlidir. İtirazın reddedilmesi veya itiraz tarihinden itibaren 60 gün içerisinde hiç cevap verilmesi durumunda, 60 günlük dava açma süresi bulunmaktadır. Sicil notunun sadece olumsuz olması sebebiyle değil sicil notunun nispeten düşük olması sebebiyle de dava açılabilmektedir. Özellikle son yıllarda polis amirlerinin sicil notu ortalamasının düşük veya orta seviyede verilmesi sebebiyle davalar açılmaktadır. Emniyet amirlerinin sicil notunun yükseltilmesine, olumsuz sicil notuna karşı dava açmak için bir avukattan yardım almanız faydalırdır.

Aday Memuriyet Süresi İçerisinde Başarısız Olunması Nedeniyle Memurluktan Çıkarılmaya Karşı Dava Açma (OLUMSUZ SİCİL KARARINA KARŞI DAVA AÇMAK)

Adaylık süresi içinde temel ve hazırlayıcı eğitim ve staj devrelerinin herhangi birinde başarısız olanlar ile adaylık süresi içindeki hal ve hareketlerinde memuriyetle bağdaşmayacak durumları ve göreve devamsızlıkları tespit edilenlerin memurlukla ilişikleri kesilir. Bu şekilde görevlerine son verilenler 3 yıl geçmeden yeniden Devlet memuru olarak istihdam edilmezler. Aday memurluk süresince başarısız olunması sebebiyle memurluktan çıkarılmaya karşı dava açma hakkı bulunmaktadır. Somut, objektif ölçütler olmadan aday memuriyeti içerisinde başarısız olunması nedeniyle memurluktan çıkarma işlemini gerçekleştiğine ilişkin ispat yükü dava açılması durumunda idareye aittir. Bu davalar için bir idare hukuku avukat yardımı almak faydalırdır.

Aday Memurun Sağlık Bakımından Olumsuz Sicil Verilmesi Sebebiyle Memuriyete Son Verilmesi;

Sağlık sebebiyle aday memurun memuriyetine son verilmesi, özellikle Emniyet Teşkilatı, Güvenlik Bilimleri Fakültesi , Polis Meslek Yüksekokulları, Polis Koleji, Astsubay Hazırlama Okulu, Askeri Lise, Harp Akademisi öğrencilerine ilişkin davalar görülmektedir. Asli memurluğa atanma sağlık kurulu raporuyla sabit olanlar hastalık sınıflandırmasına göre D dilimi sağlık koşullarını taşıyorsa başka hizmet sınıfına atanma hakları vardır. Görüldüğü üzere A, B,C sınıfı sağlık şartlarını taşımayan Güvenlik Mensubu Memurlar , D dilimi sağlık şartını taşıyorsa başka hizmet sınıfına atanma davası açabilmektedir.

      Aday Memurun Yeniden Atanması;

Aday memurun olumsuz sicil raporu sebebiyle memuriyetten atılmasına karşı açılmış bulunan davalarda İdare Mahkemeleri aşağıdaki gerekçelerle aday memuru haklı bularak, olumsuz sicil işlemini iptal etmektedirler;

  • Objektif belgelere dayanmadan olumuz sicil raporu tanzim edildiği,
  • Personelin sadece bir olaydan almış olduğu disiplin cezası gerekçe gösterilerek adaylık dönemi değerlendirmesinin olumsuz düzenlenmesi,
  • Sicil raporlarının soyut ve sübjektif görüşlere dayalı olarak düzenlendiği,

Sebepleri ile olumsuz sicil raporuna dava açmak suretiyle, aday memurluktan atılma işleminizi iptal ettirebilirsiniz. Kamu personeli hukuki rejimi kapsamlı ve karmaşık bir rejim olması sebebiyle idari dava avukat yardımı almak faydalıdır.

Asil Memurun Olumsuz Sicil Nedeniyle Memuriyetine Son Verilmesi Davası, Olumsuz Sicil Sebebiyle Memuriyetine Son Verilen Memurun Yeniden Atanması Davası

Personel sisteminde, asli memurluk döneminde olumsuz sicil sebebiyle sona erdirilmesi bir veya ikinci kez olumsuz sicil sebebiyle gerçekleştirilemez. Tek sefer veya iki kez olumsuz sicil alınması sebebiyle memuriyete son vermeye karşı idare mahkemesinde dava açarak bu memuriyete yeniden atanmayı sağlayabilirsiniz. Memuriyete yeniden atanma davası, olumsuz sicil nedeniyle memuriyete son verilme davası hakkında daha ayrıntılı bilgi için bir avukattan yardım almanız faydalıdır.

Sicil amirleri, sicil raporu oluştururken objektif ve tarafsız davranmak zorundadırlar. Ayrıca bu olumsuz sicilin gerekçesini de belgelemek zorundadırlar. Belgeye dayandırılmadan, özel kasıt sebebiyle olumsuz sicil verilmesi hukuka aykırıdır mahkemelerce iptal ettirilebilir. Olumsuz sicil raporlarına karşı dava açmamış olsanız dahi her bir sicil raporuna dava süresi geçmiş olsa da, bu sicil raporuna dayanarak tesis edilen sicilen emeklilik işlemine karşı dava açabilirsiniz. Bu şekilde ilk üç sicil raporu hakkında da mahkemece esasa girilerek karar verilir.

Olumsuz sicil raporuna karşı dava açma sonucunda, idare mahkemeleri ve Danıştay’ın emsal kararlarında;  belgeye dayandırılmadan, yetkisiz amir tarafından işlem yapılması, somut bilgi olmaması sebepleri olması durumunda davaların memurlar lehine sonuçlandırıldığını görmekteyiz.

  • Memur Olma Şartlarının Taşımama Veya Kaybetme Nedeniyle Memurluktan Çıkarılmaya Karşı Dava Açma

Memurluğa alınmada aranan şartlardan herhangi birini taşımadığı sonradan anlaşılan ya da görevi sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybeden memurların görevine son verilir. Bu şekilde görevine son verilenlerin yeniden memuriyete dönebilmeleri için 6 ay beklemeleri ve memur olmak için gerekli niteliklere sahip olmaları gerekir. Memur olma şartını taşımama durumunun tespitinin ve şekli önem taşımaktadır. Taşımama durumu kişisel takdir değerlendirme değil somut deliller ve veriler ile işlemin gerçekleşmesi gerekmektedir. Memur Olma Şartlarının Taşımama Veya Kaybetme Nedeniyle Memurluktan Çıkarılma İşlemine karşı idari dava açma hakkı bulunmaktadır.

  • Yabancı memleketlere gönderilenlerin süresi içinde göreve dönmemeleri nedeniyle memurluktan çıkarılma

Bilgilerini artırmak için yabancı memlekete gönderilenler, kendilerine verilen izin süresinin bitiminde görevlerine başlamadıkları takdirde memurluktan çekilmiş sayılırlar.

  • DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇIKARMA CEZASI NEDENİYLE MEMURLUKTAN ÇIKARILMA ( MEMURLUKTAN İHRAÇ )

Devlet Memurluğundan Çıkarılmaya Karşı Dava Açmak, Devlet Memurluğundan ihraca karşı Dava Açmak

Aşağıda belirtilen fiil veya halleri işleyen memurlar hakkında, bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarma cezası verilir.

a) İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak,

b) Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,

c) Siyasi partiye girmek,

d) Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek,

e) Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak,

f) Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak,

g) Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,

h) Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak,

ı) Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,

j) Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak,

k) 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek.

“Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak”(125/g) ne demektir ?

Türk Ceza kanununda hangi suçların yüz kızartıcı suç kapsamında yer aldığına dair bir düzenlemede yer almamaktadır.

Bu nedenle uygulamada disiplin cezaları verilirken disiplin amirlerince çeşitli suçlar 657 sayılı devlet memurları kanununun 125. Maddesinin g bendine göre değerlendirilmekte ve memurluktan çıkarılma cezaları verilmektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu madde 48/5’te sayılmış olan aşağıdaki suçlar yüz kızartıcı suç olarak değerlendirilebilir.

-İhaleye fesat karıştırma,

-Edimin ifasına fesat karıştırma,

-Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama,

-Kaçakçılık suçları,

-Hırsızlık Suçu,

-Dolandırıcılık Suçu,

-Güveni Kötüye Kullanma Suçu,

-Rüşvet Suçu,

-İrtikap Suçu,

-Zimmet Suçu,

-Hileli İflas (TCK md.161),

-Tüm sahtecilik suçları, (Özel Belgede Sahtecilik Suçu, Resmi Evrakta Sahtecilik Suçu, Parada Sahtecilik Suçu (TCK md.197), Kıymetli Damgada Sahtecilik (TCK md.199),Mühürde Sahtecilik Suçu (TCK md. 202) ).

Danıştay’ın Yüz Kızartıcı Suç Olarak Gördüğü Eylemlere İlişkin Emsal Bazı Kararlar ;

Danıştay 16. Daire Başkanlığı K. 2016/18.. kararı uyarınca resmi belgede sahtecilik suçu.

DANIŞTAY 12. DAİRE Esas Numarası: 2005/2197

ÖZETİ: Devlet Hastanesinde teknisyen olan davacının para karşılığı fuhuş yapan bayanlara müşteri temin ettiği nedeniyle Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması…

Danıştay 10. Daire Başkanlığı , E. 1987/487, K. 1988/576

“…Hesap uzmanının, vergi incelemelerini yaptığı firma sahiplerinden menfaat temini yoluna gitmesi, “memuriyet sıfatı ile bağdaşamayacak derecede utanç verici nitelikte bir eylem” olup devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandı­rılması hukuka uygundur.” Kararına göre memurun işi ile ilgili gizli bilgi ve belgeleri çıkar amacıyla özel şahıslarla paylaşması.

MEMURUN, DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇIKARILMAYA KARŞI DAVA AÇMA VE SAVUNMA

Savunma Hakkı

Devlet memurunun yazılı savunması istenmeden ceza verilemez. Kişinin savunma istem yazısında, hakkındaki tüm suçlama ve deliller bir bütün halinde belirtilmelidir. Aksi takdirde savunma hakkı sağlanamayacaktır. İstem yazısı ve soruşturmada bu hususların memura tanınması durumunda memurun, memuriyetten çıkarılmaya karşı idari dava açma hakkını kullanabilecektir. Savunma istem yazısı, disiplin soruşturmasının başlangıcında değil, tüm deliller toplanıp disipline aykırı olduğu iddia olunan tüm fiil ve halleri kapsamalıdır. Çoğu zaman savunma istem yazısı soruşturma başlangıcında tebliğ edilmesi durumda bunun soruşturma usulüne aykırı ol ması sebebiyle memuriyetten ihraca karşı açılmış idari davalarda iptal kararı çıkabilmektedir.

Savunma istem yazısında;

  •  İsnat edilen fiil ve hâller açıkça (yer, kişi, zaman ve olay belirtilerek) yazılmalıdır.
  •  7 (yedi) günden az olmamak üzere savunma hazırlamaya yeterli bir süre
    verilmelidir.
  • Verilen süre içinde savunma yapılmadığı takdirde savunma hakkından vazgeçilmiş sayılacağına ilişkin ihtara ilişkin ibare yer almalıdır.
    Savunma süresi evrakın tebliğ edildiği günün ertesi günü işlemeye başlar.
  • İkinci bir süre verilmez. Ancak mücbir sebep halleri varsa ek süre verilebilir. Memurun izinli veya raporlu olması savunma süresini uzatmaz. Bu sebeple memur ihraç avukat yardımı, memurluktan çıkarılma avukat yardımına başvurulması için dava açmayı beklemeden soruşturma aşamasında avukat yardımından faydalanmakta yarar vardır. 

Yüksek Disiplin Kurulunda Savunma Hakkı

  • Kişinin meslekten çıkarma nedeni ile Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilmesi ile kişiye son bir savunma hakkı verilmesi zorunluluğu bulunmaktadır. Yüksek Disiplin Kuruluna kişi AVUKATI ile katılma hakkına sahiptir. Tavsiyemiz memurluktan çıkarılma soruşturmasında, memurluktan ihraç soruşturması avukat yardımının alınmasıdır.
  • Yüksek Disiplin Kurulunda şüpheli kişi tanık getirerek dinletebilir.
  • Kişi herhangi bir sendikaya üye ise sendika temsilcisinin idare tarafından kurula çağrılması zorunludur.

MEMURLUKTAN ÇIKARILMAYA KARŞI DAVA AÇMAK, MEMURLUKTAN ÇIKARILMAYA İLİŞKİN EMSAL MAHKEME KARARLARI

 

            İdari Yargılama Usulü Kanunu  7. Maddesinin birinci fıkrasına göre, disiplin cezalarına karsı cezaların tebliğini izleyen günden 60 gün içinde Memur Disiplin Cezalarına karşı dava açılabilir. Disiplin cezaları için idari itiraz yoluna başvurulmuş ve itiraz merciince itiraz reddedilmiş olsa bile yargı yoluna müracaat edilebilmesi münkündür.

Disiplin cezalarında soruşturmaya ilişkin usul ilkelerine uyulmaması durumunda dava açılarak disiplin cezaları iptal ettirilebilmektedir. Bu sebeple memur disiplin cezaları dava avukat yardımı önemlidir. Devlet Memurları Kanunu’nda yer alan savunma hakkına ilişkin bir diğer düzenlemeler, hakkında memurluktan çıkarma cezası istenen memurun sicil dosyası hariç, soruşturma evrakını incelemeye, tanık dinletmeye, disiplin kurulunda sözlü̈ veya yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahip olduğuna ilişkindir.  

EMSAL KARAR:                                DANIŞTAY

12. DAİRE

Esas Numarası: 2008/2174

Karar Numarası: 2009/1703

Karar Tarihi: 27.03.2009

DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇIKARMA CEZASININ İPTALİ

ÖZETİ: Devlet Memurluğundan çıkarma cezası teklif edilen davacı hakkında Yüksek Disiplin Kurulunca son savunması alınmadan tesis edilen işlemde mevzuata ve disiplin hukuku ilkelerine uyarlık görülmediğinden, bu husus göz ardı edilerek verilen kararda isabet bulunmamaktadır.

 Emsal Kararımızda, Danıştay 12. Dairesi Kararı Uyarınca

Memur Disiplin Cezaları Soruşturmasında cezayı veren makam ile soruşturmacı makam farklı olmalıdır. EMSAL DANIŞTAY KARARI; D12D, E:2003/2945, K:2006/2002, KT:16.5.2006. Zira Anayasamızdaki ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde yer alan ADİL YARGILANMA hakkı gereği memur soruşturma ve ceza verici mercii ayrı ve birbirlerinden bağımsız olmalıdır.  

Devlet Memurluğundan Çıkarılma Cezasına Emsal Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuruda kamu görevlisinin cinsel içerikli görüntülerinin internette yayınlanması sebebiyle devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasını hukuka aykırı bularak hak ihlali kararı vermiştir.

Emsal Danıştay 16. Dairence verilen kararda, Dava konusu disiplin cezası verilmesinde özel hayatı kapsamındaki davranışları sebebiyle memura ceza verilmesi durumunda özel hayatın gizliliğine aykırı olduğundan, bu sebeple verilen çıkarma cezasına hukuka aykırı bulmuştur. Danıştay 16. Daire Esas No: 2015/…

EMSAL KARAR:

ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ

2. DAİRESİ

Esas Numarası: 2010/2 Karar Numarası: 2010/1103

Karar Tarihi: 06.10.2010

Konu: Devlet Memurluğundan Çıkarmanın İptali , Türk Silahlı Kuvvetlerinden Çıkarma Cezası

ÖZETİ: Davacı, Devlet memurluğundan çıkarılma işleminin iptaline ve öncelikle yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Askeri şahıslar bakımından zimmet suçunun hem TCK’da hem de As.C.K.da ayrı ayrı düzenlenmiş olması önem arzetmektedir. Zira her iki yasada düzenlenen suçun nevi aynı olmasına rağmen, müeyyide olarak öngörülen asli ve fer’i cezalar farklıdır. Davacının askeri mahkemede yargılanmasının sebebi, işlediği suçun askeri mahalde olması, askeri kişi sayılması ve işlediği suçun askeri suç olması ve askeri hizmet ve görevi ile ilgili olmasıdır. Yani davacı asker kişi olarak Askeri Mahkemede Askeri Ceza Kanunu uygulanmak suretiyle yargılanıp mahkum edilmiştir. Davacıya uygulanacak ceza Askeri Ceza Kanununda düzenlenmiş olan cezadır.

Zimmet suçundan mahkumiyet hali Devlet Memurluğundan çıkarılmayı gerektiriyorsa da TCK’ndan farklı olarak Askeri Ceza Kanununda zimmet suçunun ‘‘azvahim halinin’‘ de düzenlendiği ve yine Askeri Ceza Kanununun, Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezasının düzenlendiği 30’uncu maddesinde zimmet suçunun az vahim halinin Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarılmayı gerektiren suçlar arasında sayılmadığı, davacının TCK’nun 247’nci maddesine göre değil, As.C.Kanunu’nun 131 ‘inci maddesinin az vahim hal kapsamında mahkumiyetine karar verildiği, bu bağlamda davacının durumunun 657 sayılı Kanunun 98 ve 48’incimaddeleri kapsamına girmediği, Devlet Memurluğundan çıkarılması işleminin sebep unsuru bakımından hukuka uyarlı olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Memurun aynı eylemi hakkında bir kez disiplin cezası verilmişse artık memurluktan çıkarma cezası verilemeyeceği hakkında mahkeme kararı;

DANIŞTAY 12. DAİRE

Esas Numarası: 2008/…. Karar Numarası: 2008/….

Dava Konusu ; Kınama Cezası verildikten sonra ÇIKARMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASI

ÖZETİ: Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığında, sağlık hizmetleri sınıfı uzman kadrosunda görev yapmakta iken emekliye ayrılan davacının, kınama cezası ile cezalandırıldığı fiil nedeniyle, daha sonra devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasında, hukuki isabet görülmediği hakkında.

DANIŞTAY

12. DAİRE

Esas Numarası: 2014/…. Karar Numarası: 2014/…

Karar Tarihi: 04.06.2014

Polis Memuru Olarak Görev Yapan Davacının Meslekten Çıkarma Cezası İle Cezalandırılmasına Dair Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu Kararının İptali İstemi

Davacının 12 Ay Uzun Süreli Durdurma Cezası İle Cezalandırılmasına Karar Verildiği Ancak Aynı Suçu Daha Önceden De İşlemiş Olması Sebebiyle Meslekten Çıkarma Cezasına Karar Verildiği

Tekerrür Hükümlerinin Uygulanabilmesi İçin Aynı Nitelikteki Suçtan Dolayı Daha Önceden Verilmiş Disiplin Cezasının Bulunması Ve Söz Konusu Disiplin Cezasının İlgilisine Tebliğ Edilerek İdari Yönden Kesinleşmiş Olmasının Yeterli Olduğu

ÖZETİ: Polis memuru olan davacının Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 7/A-2. maddesi uyarınca “12 ay uzun süreli durdurma” cezası ile cezalandırılmasına, ancak aynı suçu daha önceden de işlemiş olması sebebiyle aynı Tüzüğün 14. maddesi uygulanarak meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına dair Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu’nun davaya konu kararının tesis edildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda yer verilen mevzuat hükmü uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için, aynı nitelikteki suçtan dolayı daha önceden verilmiş disiplin cezasının bulunması ve söz konusu disiplin cezasının ilgilisine tebliğ edilerek idari yönden kesinleşmiş olması yeterli olup, aynı zamanda yargısal yönden kesinleşmiş olmasının gerekmediği, mevzuatta da böyle bir koşulun aranmadığı açıktır. Bu durumda, davaya konu işlemde tekerrür hükümlerinin uygulanması açısından hukuka aykırılık bulunmadığından bu gerekçeyle davaya konu işlemin iptali yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

Memur Hakkında Ceza Davası Devam Ederken Memurluktan Çıkarılması

Danıştay 16. Dairesince verilen karara göre hakkında aynı zamanda aynı eylemi sebebiyle ceza davası görülmekte olan memur için görülmekte olan ceza davasının sonuncunun beklenilmesi gerektiğine hükmetmiştir. ( Danıştay 16. Daire Esas No: 2016/…. ). İdare Mahkemesi de Adli Yargıda görülmekte olan dava kararını beklemelidir zira kişi hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilecektir.

Yine başka bir Emsal Danıştay Kararında, gizli kamera yerleştirmek suretiyle yasaya aykırı şekilde elde edilmiş kayıtların tek başına delil olamayacağı sebebiyle memur hakkındaki cezayı hukuka aykırı bulmuştur. Danıştay 16. Daire Esas No: 2015/…)

            Devlet Memurluğundan çıkarma cezası gibi sonuçları ağır bir disiplin cezası verilebilmesi için, kişinin kanunun çıkarma cezasını öngördüğü fiilleri işlediğini somut olarak ortaya koyması gerekmektedir.

 EMSAL KARAR;

DANIŞTAY

12. DAİRESİ

Esas Numarası: 2007/506

Karar Numarası: 2009/869

Karar Tarihi: 18.02.2009

DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇIKARMA CEZASININ İPTALİ

ÖZETİ: Öğretmen olan davacının, bir öğrencisinin annesini otosuna bindirdikten sonra Kocayayla’ya götürdüğü ve orada zorla ırzına geçmeye çalışğı iddiası üzerine açılan soruşturma sonucunda dava konusu işlemle Devlet memurluğundan çıkarıldığı ve aynı iddialar nedeniyle “Zorla kadın kaçırıp alıkoymak ve zorla ırza geçmeye teşebbüs etmek” suçundan yapılan yargılamasında beraat ettiği anlaşılmıştır. Davaya devam edilmesi istemiyle dilekçe vermediği anlaşılan davacının, üzerine atılı disiplin suçunun 5525 sayılı Yasa uyarınca af kapsamında olup olmadığının tespiti açısından, Ağır Ceza Mahkemesince verilen beraat kararının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması ve söz konusu beraat kararının kesinleşmiş olması halinde karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekirken bu yönde araştırma ve inceleme yapılmaksızın verilen temyize konu kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) İhraca Etkisi

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kişilerce ceza ertelemesi ile karıştırılmaktadır. Ceza ertelemesinde kişi ceza almıştır ve hakkında mahkumiyet kararı verilmiştir ancak kişiye cezasının çektirilmesi ertelendiği için cezası uygulanmamaktadır. Oysa ki Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kararında her ne kadar kişinin aldığı ceza tespit edilip belirlense de bu karar hiç açıklanmamıştır.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB), sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi boyunca kasıtlı bir suç işlenmez ve yükümlülüklere uygun davranılırsa ceza kararının uygulanabilme olasılığı da ortadan kalkmış olur.

Kişi Ceza Davası sonucunda hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmişse kural olarak, memuriyete girişte memuriyete engelini ortadan kaldırır. Aynı şekilde eğer kişi memur iken hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ceza davasında hakkında verilmişse bu durum memuriyetten çıkarılmaya gerekçe yapılamaz. Yani memurun, memuriyetten çıkarılma cezasının gerekçesi ceza davasındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olamaz Ancak idarece yanlışa görülmektedir ki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı almışsa da kişi ceza davası sonucu idarece memurun ihraç edildiği görülebilmektedir. Bu karara karşı, memurluktan ihraç kararına karşı dava açarak bu karar iptal ettirilebilecektir.

OLAĞANÜSTÜ HAL DÖNEMİNDE MEMURİYETTEN İHRAÇ EDİLEN KİŞİLERİN HUKUKİ BAŞVURU YOLLARI

Dava açma hakkının kullanılması içinse idari başvuru yollarının tüketilmesi şartı aranmıştır. Yukarıda hükümlerine yer verilen KHK’la ve İYUK’ta yer alan düzenlemeler ışığında hukuki başvuru yolları aşağıdaki şekildedir;

 1- Görevden Uzaklaştırılan Kamu Görevlileri İçin Görevden uzaklaştırma işlemi 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 137. maddesi uyarınca gerçekleştirilen bir tedbir işlemidir. Görevden uzaklaştırma işlemine ilişkin Olağanüstü Hal Kararnamesi ile yapılan değişiklik şu şekildedir. 31.7.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 669 Sayılı KHK’nin 3. maddesinde; “15/07/2016 tarihinden sonra milli güvenlik gerekçesiyle görevden uzaklaştırılan kamu görevlileri hakkında ilgili mevzuatında öngörülen soruşturma açma süreleri olağanüstü hal süresince uygulanmaz” hükmü yer almaktadır. Bu nedenle kamu görevlileri hakkında alınacak görevden uzaklaştırma işlemlerinden sonra açılacak soruşturmalarda 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda öngörülen 10 iş günlük soruşturma süresi uygulanmayacaktır. Açığa alınmak kişinin görevine son verildiği anlamına gelmemektedir. Kamu görevlisi bu süreç içerisinde devletten maaşının üçte ikisini almaya devam edecek, durumu ise oluşturulacak kurulda değerlendirilecek, kurulun değerlendirmesi sonrasında kamu görevinden çıkarma işlemi uygulanabilecektir. Görevden uzaklaştırma tamamlanmış bir idari işlem değildir. Uzaklaştırma süresinin sonunda verilen karara karşı ise kamu görevlilerinin aşağıda tanımlanan süreler içerisinde İdari Yargı’da iptal davası açma hakkı bulunmaktadır. Bunun dışında tedbir niteliğinde olan “görevden uzaklaştırma” KHK düzenlemesiyle belirsiz bir sürede uzun bir müddet devam ettirilip kişilerin mesleki, sosyal ve ekonomik yaşamının katlanılmaz hale gelmesi ile temel hakların ihlali boyutlarına vardığında, haklarında görevden uzaklaşırma kararı verilenlerin hukukun genel ilkelerine dayanılarak soruşturmanın sona erdirilmesi yönünde başvuru haklarının doğacağı düşünülmektedir. 2- 667 sayılı KHK’da Verilen Yetkiler ile İlgili İdari Merci Kararı ile Görevden Çıkartılan Kamu Görevlileri İçin 667 sayılı KHK’da adı geçen idari makalamlara, ilgili kişilerin kamu görevinden çıkartılması yetkisi tanınmış, ve görevine son verilenlerin bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemeyeceği, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemeyeceği hükme bağlanmış, 673 sayılı KHK ile de bu mercilerin kararlarına ilgili kanunlarda yer alan hükümlere göre itiraz edilebileceği düzenlenmiştir. Bu kapsamda görevine son verilen kamu görevlileri; İYUK’ta yer alan usullere göre işlemi gerçekleştiren merciiye, işlemin kaldırılması talebi ile işlem tarihini takip eden 60 gün içerisinde başvuruda bulunmalıdır. Bu başvuru açık şekilde reddolunur yahut 60 gün içinde cevap verilmeksizin zımnen reddedilirse, başvurunun reddi tarihinden itibaren 60 gün içerisinde yetkili İdare Mahkemesi’nde işlemin iptali talebi ile dava açılmalıdır. 667 sayılı KHK 10. Madde gereği açılan bu davalarda OHAL süresince yürütmenin durdurulması kararı verilemeyecektir. 3- 670 ve 672 sayılı KHK’lardaki Ekli Listelerde İsimlerine Yer Verilerek Görevden Çıkartılan Kamu Görevlileri İçin Yukarıda açıklandığı gibi söz konusu KHK’lar usulüne uygun şekilde Meclis onayına sunulmamaları sebebiyle Kanun Hükmünde Kararname biçimlerine rağmen Yasalaşmamışlardır. Belirtilen sürede Meclis tarafından onaylanmayan KHK’ların hukuksal statüsü hakkında başkaca açık bir düzenleme de bulunmamaktadır. Bu durum da çeşitli görüşlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bunlardan ilki KHK’ların usulen Anayasa’ya ve diğer yasalara aykırı olduğu ve uygulanabilir düzenleyici işlemler olma özelliklerinin bulunmadığı, ikincisi ise Kanun niteliği olmayıp idarenin genel düzenleyici işlemleri niteliğinde olduğu yönündedir. Bu görüş farklılıkları ise uygulamada hukuki başvuru yollarının belirlenmesinde de farklı sonuçlara neden olmaktadır. İlk görüşe gore söz konusu KHK’lar hakkında idari yargı yolu yerine Anayasa Mahkemesi’nde bireysel başvuru hakkının kullanılması gerekecektir. Diğer görüşe göre ise Bakanlar Kurulu’nca çıkarılan KHK’lar düzenleyici idari işlemler olarak Bakanlar Kurulu kararları statüsünde sayılayabilecekler 5437 sayılı Danıştay Kanunu gereğince de KHK’lar hakkında İlk Derece Mahkemesi olarak Danıştay’da iptal davası açılabilecek yahut yasal olarak niteliği açıkça belirtilmemiş bu idari işlemler hakkında İdari Yargıdaki genel mahkemeler olarak kabul edilen İdare Mahkemeleri’nde dava açılması gerekecektir. Devam eden süreçte hem İdare Mahkemelerinde iptal davaları açılmış hem de 672 sayılı KHK’nın tamamının iptali istemi ile Danıştay’da dava açılmış ancak henüz herhangi bir yargı mercii görev konusunda bir karar vermemiştir. Kanımızca; söz konusu KHK’lar Meclis’te onaylanmayarak uygulanabilirliğini yitirmiş olup bu KHK’lara ilişkin mevcut tüm uygulamalara karşı Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı kapsamında başvuruda bulunulmalıdır. Ancak yine de bu hukuksal duruma rağmen halen uygulanmakta olan 670 ve 672 sayılı KHK’lar ile görevlerine son verilen kamu görevlileri kendi isimlerinin yer aldığı KHK’nın yayımlanma tarihi itibariyle 60 gün içerisinde idari yargıda dava açma haklarını da kullanmadırlar.

  • Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının tekrarı nedeniyle memurluktan çıkarılma

Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin, cezaların özlük dosyasından silinmesi için gerekli olan süre içinde yeniden işlenmesi durumunda, memur hakkında bir derece ağır olan disiplin cezası uygulanmaktadır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarında ise üçüncü defa verilecek cezalarda bir derece ağır ceza uygulanır.

Bu nedenle, aynı fiil veya halden dolayı ikinci defa kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alan memurlar hakkında ikinci cezanın, farklı fiil veya haller sebebiyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alan memurlar hakkında ise üçüncü ceza Devlet memurluğundan çıkarma cezası şeklinde uygulanır.

Öte yandan, öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri kadroların son kademesinde bulunan Devlet memurları hakkında kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmesinin gerektiği hallerde, aylıklarından kesinti yapılması yoluna gidilir ve bu durumun tekerrüründe görevlerine son verilir. Bu kararlara karşı idari yargıda iptal davası açma hakkı bulunmaktadır.

Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmesini gerektiren durumlar:

a) Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek,

b) Özürsüz ve kesintisiz 3-9 gün göreve gelmemek,

c) Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak,

d) Amirine veya maiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak,

e) Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yeri toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz kullanmak veya kullandırmak,

f) Gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek,

g) (Mülga)

h) Ticaret yapmak veya Devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak,

ı) Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak,

j) Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak,

k) Açıklanması yasaklanan bilgileri açıklamak,

l) Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek,

m) Diplomatik statüsünden yararlanmak suretiyle yurt dışında, haklı bir sebep göstermeksizin ödeme kabiliyetinin üstünde borçlanmak ve borçlarını ödemedeki tutum ve davranışlarıyla Devlet itibarını zedelemek veya zorunlu bir sebebe dayanmaksızın borcunu ödemeden yurda dönmek,

n) Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak,

o) Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak.

One Thought to “MEMURLUKTAN İHRAÇ VE ATILMAYA KARŞI AÇILAN DAVALAR”

  1. hasan ensar

    Selamlar.
    Silahlı tehdit suçundan 1 yıl 3 ay cezadan dolayı öğretmenlik görevime dmk 48/a-5 ve 98/b maddeleri gereğince son verildi.Cezam denetimli serbestlikle infaz edildi.29 Haziran 2020-12 Şubat 2021 arası.Tekrar göreve dönme için ne kadar beklenir? Sizin belirttiğiniz gibi 6 ay mı yoksa Adli Sicil Kanunu’na göre 3 yıl mı? Bilgilendirirseniz sevinirim.
    Teşekkürler.

Leave a Comment